Dayanıklılık ve — ötesi
MARUF23 Ana Teması
Yaşadığımız bir krizin ertesinde her şeyin eskisine dönmesini beklesek de aslında artık yeni bir sabaha uyanmışızdır. Devran dönmüş zaman başkalaşmıştır. Eskiye dönememek düşüncesi endişe verici olsa da doğanın özünde de sürekli bir değişim, dönüşüm; kendini onarma, kendine yer açma ve iyileşme vardır.
Yaşadığımız çoklu krizler çağında, insan,toplum, kent yaşamı ve bunları içine alan ekosistem sayısız parametreden etkilenirken çözüm arayışlarına “dayanıklılık” ekseninde girmemiz gerekliliği karşımıza çıkıyor. Fakat dayanıklılık; krizlere direnç göstermenin ve problemlerle sınanmanın ardından eski hâle geri dönmenin ötesinde ele alınmalı; sistemlerin, kuruluşların veya bireylerin sadece hayatta kalma değil, aynı zamanda belirsizlik ve aksaklıklar karşısında gelişme yeteneğini, yeni durumlara ve zamanlara adapte olma yeteneğini de kapsamalıdır. Bu nedenle dayanıklılığın ötesine adım atmak gerekir.
Bu yıl MARUF’ta, kentsel yaşamda karşımıza çıkan herhangi bir krizin ardından mekanik bir biçimde aynı/eski hâle dönmenin sınırlı, zaman zaman faydasız ve imkânsız yapısından sıyrılarak dayanıklılığın “ötesine”; yaşamın kendisi gibi organik bir biçimde gerçekleşecek olan daha iyi bir duruma, zamanın ve koşulların ruhuna uygun olmayanı söküp atarak yeni koşullara uygun bir yaşam inşa etme imkanına odaklanıyoruz.
MARUF’un bu seneki ana teması “Dayanıklılık ve Ötesi / Resilience and Beyond” ile herkes için sürdürülebilir, kaliteli bir yaşamın temel gerekliliklerini kentler kapsamında sorguluyoruz. Kentlerin, doğal afetler, iklim değişikliği, ekonomik sorunlar, nüfus yoğunluğu ve insani hareketlilikler gibi çeşitli alanlardaki krizler ve kırılganlıklar ile mücadele edebilme yeteneğini kentin tüm paydaşlarından kazandığını biliyoruz. “Çözüm Üreten Kentler” olarak yeniden düşünmenin ve birlikte hareket etmenin önemine inancımızla “dayanaklılık ve ötesi”ne uzanmak, iyi uygulamaları paylaşmak, yeni iş birlikleri ve çözüm yolları geliştirmek için MARUF23’te bir araya geliyoruz.